Bilgi Merkezi


Sıcaklık Stresini Önlemenin Yolları!

  • Gölgelikler: 

Gölgelik alanların bulunması, ineğin güneş ile temasını keserek daha fazla ısınmasını engeller. Eğer tamamen açık padoklar mevcutsa, sundurma ve gölgelikler yapılmalıdır. Gölgeliklerin çok fazla ısınmasının engellenmesi için ahırlar, kuzey-güney aksında değil doğu-batı aksında inşa edilmelidir. Aşırı sıcaklıkların yaşandığı günlerde geceleri dahi ahırda sıcaklıklar düşmüyorsa; ineklerin geceleri açık padoklara veya ahırların yakınındaki meralara salınması, kısa vadeli çözüm olabilir. Geceleri açık padoklarda ineğin dört tarafının açık olması ve toprağın iyi emmesi sonucu üretilen dışkı kapalı ahırdan daha verimli biçimde yayılır. Açık padoklarda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; hayvanların oluşturdukları veya kendiliğinden oluşan çamur çukurlarıdır. Sıcaklık stresine maruz kalan hayvanlar normalde tercih etmeseler de geceleri açık padoklarda bulunursa çamur çukurlarına yatmak isteyecektir. Bu durum, meme sağlığını oldukça kötü etkileyerek meme enfeksiyonu tehlikesi doğuracaktır. Bundan dolayı eğer geceleri açık padoğa hayvan çıkarılıyorsa, çamur çukurları veya muhtemel su birikintileri kontrol edilip doldurulmalıdır.

  • Havalandırma: 

İyi havalandırma, yarı açık ve kapalı ahırlarda sıcaklık stresi ile baş etmenin en önemli yollarındandır. Ahırdaki herhangi bir kokunun (yem, silaj, idrar, dışkı vb) 1 dakika sonra artık alınmaması veya çok düşük miktarlarda hissedilmesi, iyi havalandırmayı gösterir. Ahıra takılacak profesyonel fanların herbiri en az 11000 cfm gücünde olmalıdır. Fanlar çalışırken karşısında veya arkasında bir kapı açılarak doğal hava akımı da sağlanmalıdır. Güneşi doğrudan almayacak şekilde açılmalarında fayda vardır. Pencere veya padok kapılarının tam açılmaması ve kısmen aralanması, havalandırmayı daha fazla kolaylaştırarak yoğun sıcak hava girişini engellerken, ahır havasının da tahliyesini sağlayabilir. En çok atlanan noktalardan birisi de özellikle kalabalık gruplarda sağımın beklendiği sağımhane padoklarıdır. Buralar geçici ikamet yeri olduğundan çoğu üretici tarafından havalandırma düşünülmez, ancak sağım için beklemeler 30-40 dakikayı bulabileceği için yazın bu noktalarda da fan bulundurulması, verim kayıplarını engeller. Tavan yüksekliği, standart modern ahır düzeninden çok daha düşükse havalandırma açısından iki kat fazla önlem almak gerekir.

  • İçme Suyu:

Sıcaklık stresi, ineklerde genelde su tüketimini artırır. Günde 80 L şu içen hayvan 120 L içmeye başlar. Bundan dolayı her daim temiz, taze ve yeterli su bulunması, ineklerde sıcaklık stresi ile baş edilmesinde en önemli mücadele yollarındandır. Eğer otomatik suluklar yoksa üzeri tamamlanan suluklar günlük olarak yosun kontrolünden geçirilmelidir. Sulukların yeri, ineklerin kolay ulaşabileceği şekilde seçilmelidir. Bir inek, suya ulaşmak için 15 metreden fazla yürümemelidir. Mümkünse sulukların  üzerine küçük bir gölgelik yapılabilir. Çünkü, su tüketirken inekler gölgelik alandan doğrudan güneş alan bölgeye geçmek istemeyecektir. Sağımhane çıkışında suluk bulundurulması oldukça iyi bir uygulamadır, çünkü sağım sonrası ineklerde su ihtiyacı hızla artış gösterir.

  • Fıskiyeler: 

Yaz aylarında fıskiye uygulanması, sıcaklık stresi ile mücadelede kullanılan bir başka yöntemdir. Kurulacak fıskiyelerde küçük gözenekli başlıklar kullanılması, hayvanların üzerine gelecek suların hemen tabana akmasını engelleyerek inek üzerinden suyun buharlaşmasını kolaylaştırır. Fıskiyelerin fanlarla kombine edilmesi gerekir.

  • Besleme Zamanları:

Sıcaklık stresinin en yüksek olduğu anlar, günün en sıcak saatleridir. Eğer bu zamanlarda besleme yapılıyorsa; bu durum, kuru madde tüketimini düşürecek ve yemde kızışma riskini artıracaktır. Bundan dolayı; yaz aylarında yapılan besleme, kademeli olarak daha serin saatlere kaydırılmalıdır. Normalden daha sık bir şekilde yemlik kontrolü yapılarak kızışma veya küflenme görülen yemler, hemen uzaklaştırılmalıdır.

  • Rasyon Formülasyonu: 

Sıcaklık stresinde yem tüketimi düşeceği için özellikle bu zamanlarda rasyon yeniden düzenlenmelidir. Rasyondaki toplam enerji miktarı arttırılıp üretim yapılmalıdır. Bir diğer önlem ise rasyondaki korunmuş protein miktarını artırmaktır. Böylece, yem tüketimindeki düşüşün etkileri, verime en az şekilde yansıyacaktır. Bunların yanında; rasyonun potasyum düzeyi de gözden geçirilmeli, duruma göre artış yapılmalıdır.

E-Bülten Kayıt Olun

Duyuru ve haberlerimizi takip etmek için e-bültenimize kayıt olunuz.