Çalışma sermayesi, yöneticilerin en çok zaman harcadığı konuların başında gelir. Kuruluşta, sabit varlıklar için gerekli para dikkatle planlanırken çalışma sermayesine gereken önem verilmez. Yatırımlar bittiği gibi üretime geçileceği, üretilecek mal ve hizmetlerin piyasa tarafından hemen alınacağı ve yüksek kar oranlarıyla kısa sürede büyüyebileceklerini düşünürler. Ancak günümüzde rekabet koşulları hemen hemen tüm sektörlerde yoğun olarak görülmekte olup çoğu zaman yaşam hayallerden farklı gelişmektedir.
Çalışma (İşletme) Sermayesi Nedir?
Çalışma sermayesi, ürünlerin üretilmeye başlamasından satış geliri elde edilinceye kadar geçen süre boyunca üretim faktörlerine bağlanan fonlardan oluşmaktadır. İşletme gelirleri elde edilinceye kadar yapılacak harcamaların karşılanması için kullanılır.
Buna göre; çalışma sermayesi ya da bir başka ifadeyle işletme sermayesi, işletmelerin günlük rutin faaliyetlerini yürütebilmeleri için gerekli nakit ve benzeri varlıklar ile bir yıl içerisinde nakde dönüşebilecek varlıkların tümünü ifade eden bir kavramdır.
Bir işletmenin mükemmel ürünler ürettiği, etkin bir pazarlamaya sahip olduğu, uzun vadeli varlıkların çok iyi bir biçimde yönetildiği görülse dahi likidite kontrolünün kaybedilmesi halinde sonunun geleceği düşünülerek, çalışma sermayesi yönetimi zaman zaman likidite yönetimi ile eş anlamlı görülmektedir.
Belirtilen dönüşüm süresi firmadan firmaya farklılık gösterir. Bu süre bazı işletmelerde bir yıldan uzun sürmektedir ve işletme sermayesi dönüşümü olarak tanımlanmaktadır.
Bir firmada; üretim, satış ve tahsilat gibi üç temel faaliyet aynı anda gerçekleşmiş olsa, çalışma (işletme) sermayesine de ihtiyaç olmayacaktır.
Çalışma Sermayesi Tutarının Gereğinden Az Olmasının Sakıncaları
Yetersiz hammadde, yardımcı madde stoğu veya yetersiz nakit dolayısıyla üretim faaliyetinde kesintiler ortaya çıkabilir. Bu durum işletmenin mevcut kapasitesini tam anlamıyla kullanamaması, düşük kapasite kullanım oranıyla çalışması anlamına gelecektir. Böyle olunca sabit giderlerden üretim birimi başına düşen maliyet payı yükselecek, buna bağlı olarak ürün daha pahalıya mal edilecektir. Satış fiyatının değişmeyeceğini kabul ettiğimizde, söz konusu işletmenin kar marjı düşecektir.
Alınmış olan siparişlerin tümüyle ve/veya zamanında karşılanması da mümkün olmayacaktır. Bu da işletmenin gerçekte ulaşabileceğinden daha düşük bir satış hasılatı ve kar elde etmesine sebep olacaktır.
Elverişli koşullarda hammadde ve malzeme alımı ile mamul satışı imkanı azalacaktır. Bu durum da yine karlılığı azaltıcı bir etkendir. Vadesi gelmiş olan yükümlülüklerin yerine getirilememesi tehlikesi doğacaktır.
Çalışma sermayesine ihtiyaç duyan firmalar faaliyet gösterdiği sektörler gereği fazla stok ile çalışmak zorunda olduklarında operasyonel karlılıklar tek başına birşey ifade etmemekte olup çalışma sermayesi ihtiyacı finansman masrafı sonrası karlılıklar özellikle nakit akış açısından çok büyük özem arzetmektedir.
Çalışma Sermayesinin Düzeltilmesi İçin Alınabilecek Tedbirler
Uzun süreli kaynak temini
Banka ve satıcılardan yeni krediler alınması
Satış fiyatlarının yeniden ayarlanması
Alacak ve stok devir hızının arttırılması
Atıl duran varlıkların satışı
Borçların ertelenmesi
Ödenmiş sermayenin arttırılması
Sonuç; Nakit ile başlayan ve tekrar nakit ile sona eren bu süreç ne kadar kısa olursa ihtiyaç duyulan sermaye tutarı da o kadar az olacaktır.
Duyuru ve haberlerimizi takip etmek için e-bültenimize kayıt olunuz.