Balık hali denildiğinde insanların aklına genellikle deniz kenarında yer alan şehirler gelir. Ancak Madrid’in balık hali olan MarcaMadrid dünyanın en büyük ikinci ve Avrupanın en büyük balık halidir. Tokyo Tsukiji balık halinden sonra en büyük olan bu balık hali aslında et, tavuk, sebze ve meyve hallerini de içinde barındıran devasa bir kompleksin parçasıdır. 176 hektar alana sahip bu hal kompleksinin içinde 42.600 metrekarelik yer kaplayan balık halinde yılda 220.000 ton deniz ürünü satılmaktadır.
Bu devasa balık merkezini tam manası ile ziyaret edebilmek ve balıklarımızın satışına şahit olmak için saatlerimizi 03:30’a kurduk ve sabah 04:00 de balık hali ziyaretimize başladık. Sabahın bu erken saatinde hava buz gibi olmasına rağmen son derece keyifli bir ziyaret yaşadık. Tokyo’daki son derece turistik balık halinin aksine Madrid balık haline turist olarak girişe izin verilmiyor. Madird balık halinin en önemli özelliklerinden biri de temizliği. Balık halinin içinde yoğun bir balık kokusu yok ve etraf son derece temiz.
Pazarı pazartesiye bağlayan gece yaptığımız ziyarette ağırlıklı olarak kültür balıklarının teslim edildiği ve satışının yapıldığı güne denk geldik. Avcılık balıkları ise genellikle pazartesiyi salıya bağlayan gece hale geliyor. Madrid balık halinde satılan her iki çipura levrekten birinin Türk balığı olduğunu görmek bize gurur verdi. Kendimizin yetiştirdiği balıkları ise Avrupa’nın en büyük balık halinde sergilenmesi ve büyük beğeni ile karşılanması bizleri çok mutlu etti.
Madrid balık halindeki ziyaretimizi tamamladıktan sonra kısa bir kahve molası verip otelimize geri döndük. Bir sonraki gün ziyaret edeceğimiz Barcelona balık hali için havalimanına gitmeden önce fırsat bulup bir süpermarket ziyareti yaptık. Süpermarketin balık reyonuna baktığınızda İspanyolların deniz ürünlerini ne kadar çok sevdiklerini anlayabiliyorsunuz. Aklınıza gelebilecek her türlü deniz ürününü sokak arasındaki orta büyüklükteki bir süpermarkette bulmak mümkün.
Kısa bir uçuşun ardından Barcelona’ya varıyoruz. Burada da balık haline yeni gelen çipura ve levreklerimizin satışını görebilmek için sabah erkenden kalkıyoruz. Barcelona balık hali Madrid kadar büyük olmasada 24.000 metre karelik bir alana sahip ve toplam 52 balık toptancısına ev sahipliği yapıyor. Madrid’e benzer şekilde 90 hektarlık bir hal kompleksinin içinde yer alıyor. Madrid’in aksine Barcelona tam bir Akdeniz şehri ve bu özelliği balık halinde de hissediliyor. Madrid’deki sakinliğin tam zıttına adeta bir arı kovanı. Her yerde her türden balığı ve her tip alıcıyı burada bulabilirsiniz. Kalabalıktan içerde yürümek bile bir sorun haline gelebiliyor.
Madrid haline benzer şekilde Barcelona’da da Türk çipura ve levreği pazara hakim. Ürünlerin kalitesinden müşteriler son derece memnun ve balıklar neredeyse tırdan idirilmeden satılıyor. İspanya yüksek kişi başı deniz ürünü tüketimi ile önemli bir Pazar olmaya devam edecektir. Türk ürünlerini yüksek kalite ile bu pazara sunmaya devam etmemiz ve burada markalaşmamız sektörün geleceği için son derece önemli olacaktır.
Uykusuz ve soğuktan üşüyerek geçen iki günün sonunda biraz yorgun ama son derece memnun bir şekilde İspanya müşteri ziyaretlerini tamamladık. Bu seyahat esnasında ziyaret etme şansı bulduğumuz birkaç ilginç yeri de paylaşmak istiyorum :)
Madrid’de bulunan bu yerin ismi Mercade de san Miguel. Aslına burası bir pazaryeri. Yani taze sebze, meyve, balık, peynir gibi ürünleri alabileceğiniz bir yer. Ancak oluşturulan konsept ile bu ürünleri burada ayaküstü tadabiliyorsunuz. Küçük tapaslar, kızarmış balıklar, meyve salatalarıi şarap gibi ürünleri taze taze alıp yiyebiliyorsunuz. Madrid’in merkezinde akşam yemeğini yediğimiz restaurant ise İspanyanın yerel lezzetlerini uygun fiyata yiyebileceğiniz El Madrono.
