Web sitemizin yenilenmesi ile birlikte benim blog yazarı olarak seçilmem Moskova'da gerçekleştirilen ve bizimde ziyaret ettiğimiz Worldfood Moscow fuarı ile aynı tarihe geldi. Bu nedenle ilk yazımda Moskova'dan ve fuardan bahsetmek nerdeyse şart oldu. Bu ilk yazıda Moskova ile başlamak istiyorum, daha sonra fuar ile devam edeceğim.
Moskova kurulduğundan beri Rus devletlerinin başkenti olmuş ve adını içinden geçen Moskova nehrinden alan bir şehirdir. Günümüzde nüfusu 11 milyonu aşmış durumdadır ve dünyada en çok milyarderin yaşadığı şehir olarak kabul edilir :) Dünyanın en pahalı şehirlerinden biri olan Moskova zenginlik ile fakirliğin adeta iç içe geçtiği bir yer. Bu arada dünyanın en pahalı şehirlerinden biri olduğunu ödediğimiz taksi paraları ve 4 salataya verdiğimiz yaklaşık 200 TL hesap ile anlamış olduk.
Moskova'ya ilk ziyaretimi 2011 yılının şubat ayında yapmıştım ve sadece bir gece kalma şansım olmuştu. On dönemde gündüz ortalama sıcaklık (-)32 derece dolaylarında olduğundan kısa bir Kızıl Meydan turundan başka bir yeri görme şansım olmamıştı. Rusçada hem kızıl hem de güzel anlamlarında kullanılan "krasnaya" sözcüğünden gelen Kızıl Meydan'ı bu ziyaretimde güneşli bir havada ziyaret etme şansım oldu :) Sizinde farkedebileceğiniz gibi ilk geldiğimde bomboş olan meydanı turistlerle dolu bir şekilde görmek benim için şaşırtıcı bir deneyim oldu.
Bu ziyaretimde yaşadığımız en büyük şanssızlık ise meydanın bir konser için hazırlanıyor olmasıydı.
Meydanda yer Alan Aziz Vasil Katedrali kızıl meydanın hatta Rusya’nın sembolü olmuş bir bina. Özellikle soğana benzeyen, rengarenk, kubbemsi çatılarıyla birçok filme konu olmuş bir yapı. 1561 yılında Korkunç İvan ya da bizde bilinen adıyla Deli İvan tarafından yaptırılmıştır.
Moskova’da Kızıl Meydan dışında insanların en çok ziyaret ettikleri yer Arbat caddeleri. Caddeleri diyorum çünkü Yeni Arbat caddesi son derece modern binalar ile kuşatılmış, alışveriş merkezlerinin ve kaliteli restoranların bulunduğu bir cadde. Özellikle gece ziyaret edildiğinde ışıklandırılmış binaları ile oldukça sıradışı bir görünüme kavuşuyor. Ancak ben yine de Eski Arbat caddesini daha çok beğendim. Trafiğe kapalı olan bu caddede eski tarz kafeler, küçük dükkanlar ve hediyelik eşya satan yerler bulunuyor.
Moskova ziyaretimizin şehir notları bu şekilde. Bir de Moskova’da elliye yakın Madrid’li ile maç izlediğimiz bir gece var ancak bu hatırayı unutmaya çalışıyoruz. Bir sonraki yazıda Worldfood Moskova Fuarı ve Moskova balık pazarı ile ilgili notlarımı paylaşacağım.
Sevgilerimle,
Balık Satış, Özgür Aracıoğlu
