Blog

Yeni Bir Yıla Girerken

Yeni Bir Yıla Girerken

2014 yılına veda etmeye hazırlandığımız bu son ayda içinde bulunduğumuz balıkçılık sektörünü ve daha özelinde çipura-levrek pazarını değerlendirmek istedim. Geriye dönüp baktığımızda 2014 yılı pek çok açıdan bizim balıklarımız için olumlu bir yıl olarak geçti diyebiliriz. Özellikle geçmiş yıla göre oldukça yüksek seyreden fiyat seviyeleri sayesinde sektörümüze yatırım yapan firmaların yüzü bu sene güldü. Ancak ne yazık ki bu olumlu tabloyu oluşturan etkenlerin önemli bir kısmı sektörün dışında yaşanan faktörlerden kaynaklandı.
Öncelikle 2014’e girerken kurlarda yaşanan artış nedeni ile özellikle ihracat yapan firmaların ürünlerini iyi fiyatlar ile yurtdışına satabildiklerini gördük. Yaşanan bu artış sayesinde sektörde hiç ihracat yapmamış birkaç firma daha ihracatçı olmaya karar verdi ve oldu da. Buna bir de Yunanistan’daki üreticilerin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle piyasada arz problemi oluşması eklenince fiyatlar daha da yukarı çıktı. Yılın ilerleyen aylarında Rusya’nın AB ve ABD ile yaşadığı sorunlar nedeniyle Yunanistan’dan çipura alımını ve Norveç’ten de somon alımını durudurması ile Türkiye lehine  esen olumlu hava daha da arttı.

2015’e girerken tüm üreticiler sektörde Türkiye ve Yunanistan’ın üretim rakamlarını anlamaya çalışıyor. Çünkü sektörümüzde halen arza dayalı bir fiyat sistemi var. Talebi arttırmaya ve pastayı büyütmeye yönelik çabalar ne yazık ki çok sınırlı ve yetersiz. Oysa Dünya’da protein açığı her geçen gün büyüyor ve deniz ürünlerine olan talepte her geçen sene artıyor. Çipura ve Levrek de bu deniz ürünleri dünyasında akuakültürü yapılan en değerli birkaç balık olarak yerini alıyor.

Gelin mevcut durumda tüm dünyada üretilen gıda ve proteinli gıdanın nereden geldiğine bakalım:

Çarpıcı bir şekilde görüldüğü gibi dünya yüzeyinin %70’i deniz, akarsu ve göllerle kaplı olmasına rağmen insanlar tükettikleri gıdanın halen sadece %2’si denizler, nehirler ve göllerden gelmektedir. Dünya nüfusunun 7 milyar kişiden 9 milyar kişiye hızla ilerlediği günümüzde gıda özellikle de protein açığı önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. tüm dünya %70’i sularla kaplı bu gezegende protein ihtiyacının çok daha fazlasının balık ile karşılanabileceği konusunda hemfikir durumdadır.

Bu durumda bize düşen nedir? Hem kendi ülkemizde, hem ihracat yaptığımız ülkelerde hem de  ihracat yapılmayan ülkelerde henüz çipura ve levrek ile tanışmamış o kadar çok insan var ki! Kendi ülkemizden başlayarak balığımızı çok daha iyi bir tanıtmak ve herkesin yılda bir kere de olsa yediği bir yemek haline hetirmemiz gerekmektedir. İhracat yaptığımız ülkelerde ise ürünümüzün Pazar konumlandırmasını ve algısını yükseltmeli, herkes tarafından değerinin anlaşılması için gereki çalışmalar yapılmalıdır. 2014 yılında ihracatımızın hızla arttığı ABD pazarında nüfusun büyük çoğunluğu halen çipura ve levrekten habersizdir. Ürünlerimiz hangi ülkede evlerde tüketilmeye başlasa önemli ihracat rakamlarına ulaşmaktadır. Buna en iyi örnek Rusya, Dubai, İspanya gibi pazarlardır. Amaç balıklarımızı sadece restoranda yenilen ürünler olmaktan çıkarıp tüketicilerin mutfaklarına girmek olmalıdır. Bunu başardığımız ülkelerin sayısını arttırdığımız zaman toplam üretim rakamlarının peşinden bu kadar koşmaya da gerek kalmayacaktır.

Umarım 2015 yılı tüm balıkçılık camiası için iyi bir yıl olur!!!

Özgür Aracıoğlu
Pınar Balık Akuakültür Aquaculture Çipura Fish Balıkçılık Levrek Sea Bass Sea Bream İhracat Fiyat Arz

E-Bülten Kayıt Olun

Duyuru ve haberlerimizi takip etmek için e-bültenimize kayıt olunuz.