15. 02. 2016 tarihinde Urla’ da hindi yetiştiriciliği yapan sözleşmeli üreticilerimizden Mehmet Kaplan ile bir röportaj gerçekleştirildi.
İdil Yengil: Mehmet Bey merhabalar, kolay gelsin. Nasılsınız? Röportaja başlamadan önce hakkınızda birtakım bilgiler almak isterim. Yaşınız, eğitim durumunuz ve bundan önceki mesleğiniz nedir?
Mehmet Kaplan: 42 yaşındayım. Urla Lisesi mezunuyum. Esas mesleğim tekstil ve kuru temizleme üzerine...
İdil Yengil: Ne kadar zamandır Çamlı ile işbirliğinizi sürdürmektesiniz?
Mehmet Kaplan: 1999 senesinden beri, yaklaşık 16 senedir işbirliğimiz devam etmekte.
İdil Yengil: Kanatlı sektöründe verimli bir üretim için neler yapılmalıdır?
Mehmet Kaplan: Bu sektörde üreticinin ilgi ve alakası yüksek derecede olması bir gerekliliktir. ve civciv zamanları ve üretim safasında her gün gerekli itinayı göstermesi gerekiyor. İçerinin çember içi, ısı, nem, hava; temiz hava içerisinde olması ve burada temiz havanın sağlanması gerekiyor. Talaşın yeterli miktarda atılıp altlığın kuru olması gerekiyor. Çünkü, üretim aşamaları doğru uygulanmadığında hindilerin ayaklarında problem meydana gelebilmektedir.
İdil Yengil: Ne sıklıkla kümeslere girersiniz? Rutin olarak neleri kontrol edersiniz?
Mehmet Kaplan: Her gün kontrolü sağlanacak şekilde yemliklerine, içerinin ısısına, havasına, nemine, ışıklandırma saatlerine dikkat ediyorum.
İdil Yengil: Civcivlerde ve erişkin hayvanlarda bakım farklılıkları nelerdir? Hayvan bakımı yazın ve kışın olmak üzere mevsimsel değişim gösterir mi?
Mehmet Kaplan: Civcivlerde içerinin ısısı, temiz hava, yemlerinin, sularının taze verilmesi, ışıklandırma programının düzgün şekilde yapılması, büyüdükleri takdirde özellikle yaz aylarında içerinin havasının fanlarla atılması gerekmektedir. Civcivlerde ve erişkin hayvanlarda görülen bakım farklılıklarının yanında mevsimsel değişimler de söz konusudur. Ben, bu farklılıklardan size kısaca bahsetmeye çalıştım.
İdil Yengil: Çamlı’ nın başlattığı biyogüvenlik uygulamasının sizce avantajları nelerdir?
Mehmet Kaplan: Öncelikle hayvanları dış etkenlerden korumak ve onlara mikrop bulaştıracak herhangi bir durumu engellemek için çok etkili bir uygulama olduğunu söylemek isterim. Özellikle fareler, veba hastalığı taşıdıkları için, buna ek olarak tilki vb. hindilere zararı dokunacak hayvanların perdelerden içeriye girmesini engelleyecek bir uygulama olup bir diğer açıdan bakıldığında; yüksek miktarlarda meblaya mal olduğu için üreticilerin maddi anlamda desteklenmesinin onların yararına olacağı ve bunun karşılığında onlardan daha yüksek verim alınabileceği düşüncesindeyim.
İdil Yengil: Sizin yetiştirdiğiniz hindiler Pınar Et’ ten çıktıktan sonra hangi ürünlere dönüşüyor, biliyor musunuz?
Mehmet Kaplan: Sucuk, salam, sosis ve hindi eti...
İdil Yengil: Çamlı’ yla yaptığınız işbirliğinden memnun musunuz? Bu konu hakkında sizin eklemek istediğiniz herhangi birşey var mıdır?
Mehmet Kaplan: Evet, memnunum. Şirketinizin günden güne ürün yelpazesini ve kapasitesini arttırarak satışlarında verimli olmasını dilerim.
Duyuru ve haberlerimizi takip etmek için e-bültenimize kayıt olunuz.