Blog

Benim Üreticim Ne İstiyor?

Benim Üreticim Ne İstiyor?

‘Kaliteli Bir Yaşam’ prensibini benimseyen tüm şirketler için yolun sonu berraktır demek lazım bence. Zaman zaman pürüzler, kısıtlamalar gibi olumsuzluklar olacak elbet iş akışında. Önemli olan bunların üstesinden çeşitli yollar ile gelmek ve ayakta sapasağlam kalmayı başarmaktır. Bunu başaran şirketler de zaten isimlerini zafer tablosuna yazmışlar ve yazdırmışlardır. 
Üstün kalitenin gereklerinden biri de rekabettir aslında... Rekabet, sektörler arasıdır her zaman. Kaliteleri bu doğrultuda ölçümlendirilir. 

‘ Neye kıyasla kaliteniz üstün? ‘ sorusuna cevaben;

‘ A firmasında bundan var, fakat şu gördüğünüz eksik, B firmasında da A firmasında eksik olan kısım mevcut ama diğer yanı şu ve bu açılardan güçsüz kalıyor. Bizim şirketimize baktığınızda ise herşey tam anlamıyla günümüz rekabet koşullarına uyarlanmış şekilde hazırlandı. Yok hiçbir eksik, var birçok fazla... Zaten bu yüzden bizim kalitemiz üstün ‘

diyebilelim... Bunu diyebilelim ki; farkımız, kaliteli oluşumuzdan olsun. 

Kaliteli ürünler piyasaya sunuluş şeklinden anlaşılırlar. Fazla iddialıdırlar mesela, ama sözlerle süslemezler iddialarını, mesafeli duruşlarını koruyarak somut kanıtlarla çıkarlar ortaya ve bu yolla farklarını oluşturarak tarzlarını konuştururlar. Dahası, gösterişsiz renklerden yanadırlar, hedef kitleleri ve amaçları doğrultusunda ilerlemeyi, buna bağlı olarak sıcak ya da soğuk renkler kullanmayı, logoda ve sloganda ise sade ama akılda kalıcı simgeler kullanmayı tercih ederler. 

Kurulduğumuzdan bu yana kendimize devamlı olarak sorduğumuz bir soru; ‘ Benim üreticim ne istiyor? ‘ Her birinin isteği hayati önemdedir bizim için. Onların istekleri yönlendirir bizi ve de Çamlı Yem olarak varoluş amacımızı belirler. 

Üretici ne mi ister? Öncelikle bizden kaliteli, güvenilir, kolay erişilebilir bir hizmet ister. Bunun karşılığında da verilen hizmetin gerektirdiği gibi çalışır, ömrünü işine adar. O, en iyisini yapmaya çalıştığı için de yanlışın gözüne çarptığı yerde önce kendini, sonra bizi sorgular. 

Öncelikle kaliteye değinme sebebim bundandır işte. Çünkü, bizim üreticilerimiz hayvanlar için hep en kaliteliyi, onlar için en sağlıklısını arar. Hayvanlar sağlıklı olmalılar ki; etinden, sütünden verim alınabilsin. 

Hep bir adım önde olarak ve sektörün öncüsü durumunda kalarak tüketicilerimize güven vaad ediyoruz. 

Güven faktörü de en az kalite kadar önemli bir yere sahiptir bu sektörde. Aslında her sektörde farkındalık yaratabilmek için bu iki kavrama ihtiyaç vardır. Çünkü eğer bir marka hedef kitlesine kalite ve güven vaad ediyorsa, bu markanın/ markaların alıcıları her zaman olacaktır. Kiminin üreticisi, kiminin tüketicisi kalkındıracaktır o markayı. Bu yüzden onların uzun- vadeli tüketim tercihleri olabilmek adına kaliteli ve güvenilir anlayışımız ile yolumuza devam ederek markamızın bırakmış olduğu yahut bırakacağı etkiyi kalıcı kılmak görevimizdir. 

Üçüncü ve son olarak; kolay erişilebilirlik kavramına da bir değinelim derim ben... Kolay erişilebilirlik derken, günümüzden yola çıkalım, sosyal medya kavramına bir göz atalım mesela... 

Şimdilerde bir şirketin/ bir markanın başarı merdivenlerini tırmanıp kendisini en üst seviyeye taşıyabilmesi için sosyal medyanın en azından bir mecrasına taşınması gerek diye düşünüyorum. Bu yolla zihinlerde yer edinerek hedef kitlenin bilinçli tercih yapması sağlanacaktır. 

Birinci ve öncelikli olarak tabi ki Facebook. Neden mi? Çünkü, tüm dünya insanları burada yaşıyor, burada paylaşıyor ve en önemlisi buradan besleniyor. 

5N 1K’ nın detaylı olarak tüm yanıtlarını buradan alıyorlar. 

Ben X markasının Y ürününü kullanıyorum. Facebook üzerinden de devamlı reklamları dolaşıyor zaten ve tahmin edersiniz ki ben, bir ‘ Follower ‘ ım!
Şurada yazılan yorumlara baksana, insanın resmen güvenini zedeliyor. Satın alıp almama konusunda kararsız kaldım desem?
İkinci ve kurumsal kimlik açısından en önemli mecra olduğunu düşündüğüm ‘ Linkedin ‘. Neden mi? Çünkü burada herkes aynı dili konuşuyor. Sadece şirketler değil, insanlar da burada kendi kurumsal kimliklerini tanıtarak kariyer hayatlarında bir adım ileri gidebilmek için çabalıyorlar. 

Ben gerçekte kimim? 
Hangi aşamalardan geçerek bugünlere geldim?
Varoluş amacım nedir? 
Amaçlarımın ne kadarını gerçekleştirdim?
Bir sonraki ileri adımım ne olacak?
İşte Linkedin üzerinden ‘ Reklam ‘ ve ‘ Pazarlama ‘ sanatı...

Üçüncü ve yeni trend olan mecra; ‘ Instagram ‘. Burada da herkes bireysel, kurumsal tasarımın sesine kulak verip, sahip oldukları bu gücü konuşturuyor. 

Başarılı bir markayız, çünkü... GÖRSEL
Kalitemizden ödün vermeyerek çalışıyoruz... GÖRSEL
Kendimizi her daim yeniliyoruz, çünkü... GÖRSEL
Bana göre en önemli 3 mecra bu saydıklarım. Biliyoruz ki; bu kadarla sınırlı değil sosyal medya denilen kavram, ancak bunların aktif kullanımı sonucunda kişiler üzerinde farkındalık zaten yaratılacak, diğer mecraların kullanımı ile de markamız sağlamlaştırılarak şirketler bazında önemli bir yere sahip olacaktır.  

Bu bahsettiklerimin hepsi birer kolay erişilebilirlik örneğidir. Kalite, güven, kolay erişilebilirlik hepsi bir arada... 

Üreticilerimizin mutlu, hayvanlarımızın sağlıklı oluşuyla amacımız, başarımızdır. 

Tuttuğumuz el sizin, yürüdüğümüz yol bizimdir. 

Çamlı Yem  

İdil Yengil
Quality Kalite Verim Güven Kolay Erişilebilirlik Çamlı Yem Easily Accessibility Efficiency Sağlık Çamlı Feed Trust

E-Bülten Kayıt Olun

Duyuru ve haberlerimizi takip etmek için e-bültenimize kayıt olunuz.