Uzun süredir zaman ayıramadığım blog köşemin, şöyle bir tozunu alıp, bahar temizliği yapma vakti geldi diye düşünüyorum. Öyle ki bir önceki yazımda “dışarıda kar yağdığından” söz etmişim. Demek oluyor ki bir mevsim devirmiş, bir yenisini açmışız. Dünya genelinde, yeni yılın ilk çeyreğinin ekonomik ve siyasi açıdan rüzgârlı geçtiğini gördük. Rüzgârda kimi yelkenini doldurdu, kimi alabora olmaktan kurtulamadı fakat bu rüzgârın etkilerini yıl sonuna kadar, hem de artarak göreceğimizi düşünüyorum. Bu dalgalı denizde bulutları iyi okuyan ve ellerindeki sınırlı miktarda erzağı iyi değerlendiren kaptanlar güvenli limanlara varabilecekler. Bu erzak idaresi zor iş elbette, erzağı çok kısmak ya da tamamen tüketmek, denizcileri açlık ve hastalığın kollarında kaybetmek, aynı zamanda limana da varamamak demek.
Muhakkak yola çıkmadan önce yapılacak doğru hesaplamalar büyük önem taşıyor. Yolculuk süresi, adam sayısı, erzak stok alanı vesaire. Ancak masa üzerindeki planı her şartta uygulayabilmek için kaptanın, “kaynakları idare yetkisini “ iyi kullanması gerekiyor. TDK’na göre, tam da bu durumu tarif eden bir kelime var; “Harcama hak ve yetkisine sahip olma, malik olma, idare etme, işleme” anlamında Arapça kökenli bir kelime; Tasarruf.
Uzun deniz yolculuklarıyla zenginleşen ülkeleri şöyle bir gözünüzün önünden geçirin. İngilizler örneğin, Kral’ın emriyle bu konuyu 1824’te bir yönetmeliğe bağlamış, alınacak erzak miktarını, gemide kullanım sıklığını kurallarla belirlemiştir. Yani gemide dağıtılan erzak planlı bir şekilde kısıtlanır, ancak bu hareket limana sağ salim varıldığında “tasarruf” kimliğini kazanır.
Tasarruf ettiğiniz meblağ yatırıma dönüşmezse, çalışanlarınız, üretiminiz, geliriniz azalırken stoklarınız artar, böylelikle küçülmeye gidersiniz. Bu tasarruf değil ona ulaşmak için kullanılan kesintidir. Kolomb, Amerika’yı ikinci ziyaretinde bu yola başvurmak zorunda kalmıştır. Erzakları tükenme noktasına gelmiş, o günlerde sebebi bilinemese de, C vitamini eksikliğinden kaynaklanan iskorbüt hastalığı adamlarını yiyip bitirmektedir. 3 Ağustos 1492’de Kolomb bir kesinti yapmaya karar verir ve hasta denizcilerinden bir kaçını küçük bir adada bırakarak yoluna devam eder. Adam sayısını azaltarak geminin seyri açısından bir risk alır.
Konuyla alakalı araştırmam sırasında bir makalesine denk geldiğin Sn. Semih Özkiper şöyle açıklıyor kesinti konusunu;
“Tasarruf diyince aklımıza ilk gelen şey, herhangi bir harcamayı yapmamak ya da herhangi birşey tüketmemektir. Böylece kasamızda kalan para tasarruf edilmiştir. Birşey için para harcamamak kesintidir. Kesinti sonunda, para harcamaz ama gelirinizin bir kısmından da vazgeçersiniz.
Yeni makinalara para harcamaz, performans düşüklüğü ve bakım giderlerini kabullenirsiniz, reklam vermez, satış düşüklüğünü kabullenirsiniz, otomasyona para harcamaz, personel giderlerine razı olursunuz.”
Elbette satın alırken de tasarruf edebilirsiniz. Ancak “ucuz” ürünün aslında çok daha pahalı olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız. İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri hiçbir zaman ucuz ve kalitesiz gıda alarak tasarruf etmeye çalışmamıştır. Satın alırken yapacakları bu tür hatalı bir “tasarrufun”, okyanusun bir noktasında hastalığın pençesinde eriyip gidecek büyük bir zarar olduğunu yaklaşık 500 yıldır biliyorlar.
Pekala nasıl tasarruf edeceğiz?
Kelimeye hakkını vererek ve “harcama yetkisine malik” olarak. Uzun vadede cebimizden çıkacak parayı azaltmak için doğru ürünü, doğru zamanda, doğru miktarda alarak, kesintimizi yatırıma dönüştürerek, tasarruf ve büyümeyi planlı bir döngü haline getireceğiz.
Bugün üzerinde akademik olarak hiçbir eğitim almadığım bir konuda aklımdan geçen bazı konularda egzersiz yapak istedim. Cesaretimi maruz görmenizi dilerim. Her türlü katkı ve düzeltmelerinizi bekliyorum.
Bu arada Kolomb’un adada bıraktığı denizcilere ne olduğunu merak edenler için; “Kesinti” şans eseri bir yatırıma dönüşür ve adadaki meyveleri yiyerek açlıklarını yenmeye çalışan denizciler C vitamini eksikliklerini gidererek hastalıktan kurtulurlar. Sonrasında da adını Portekizce “Tedavi” anlamına gelen Curaçao koydukları adayı, ele geçirirler.
Gözünüzü bulutlardan ayırmayın...
Duyuru ve haberlerimizi takip etmek için e-bültenimize kayıt olunuz.